Merhaba

Merhaba. Bu blog, Sineteci, Amca Size Gazeteci Diyebilir miyim? kitabından yola çıkılarak oluşturuldu. Adı da oradan geliyor. Kitap hazırlandıktan sonra da “Türk sinemasında gazeteci figürü” araştırmamızı kapsayan başka filmlere de ulaştık. Yani, araştırma sürecek. Burada öncelikle, kitapta yer veremediğimiz filmleri aktarmayı amaçlıyoruz. Ama kitapla sınırlı değiliz. Türkiye sineması ve/veya gazetecilik konusunda da araştırma, inceleme, görüş ve yorumlara açığız. Hoşgeldiniz.

Sineteci'de

Reha Erdem'e Venedik'ten ödül Antalya'da En İyi Film Mavi Bisiklet Bir Zamanlar Anadolu'da En İyi 100'de Londra'nın galibi Sivas Yılın 'Genç Cadı'sı Begüm Akkaya Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri Esme Madra'ya Güney Kore'den ödül

31 Ocak 2012 Salı

Filmin başarısı için haber sayısı yeterli değil

Haberlerin, filmlerin gişe başarısı üzerindeki etkileri araştırıldı. Araştırma sonuçları, haber sayısının çokluğunun seyirci sayısı üzerinde her zaman olumlu sonuç vermediğini gösteriyor. PRNet Halkla İlişkiler Araştırma ve Değerlendirme şirketi, izlediği 2 bin 670 yayın organındaki 2011 yılına ait haberleri, BoxOffice Türkiye’nin saptadığı gişe rakamları ile karşılaştırdı. PRNet’in karşılaştırmasına göre, Eyyvah Eyvah 2, hem haberde hem seyircide birinci oldu. 3.947.988 kişinin seyrettiği Eyyvah Eyvah 2 ile ilgili olarak 1373 haber kullanıldı. Aşk Tesadüfleri Sever gişede ikinci film olurken hakkında 1216 haber yayınlanarak basında üçüncü sırayı aldı. Buna karşılık haber sıralamasında 17. olan Allah’ın Sadık Kulu: Barla 2.186.969 seyirci ile en çok izlenen üçüncü film oldu. Kaybedenler Kulübü basında 1231 haberle ikinci sırayı alırken seyirci sıralamasında 484 bin 440 seyirci ile kendine ancak 20. sırada yer bulabildi. Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm’de de benzer bir durum yaşandı. Film için 1176 haber yapılmasına rağmen ki dördüncü sıra anlamına geliyor, seyirci sıralamasında 527.814 ile 19. olabildi. 2011’de en fazla seyirci çeken 20 filmin, 12’sini yerli filmler oluşturuyor. (PRNet)

29 Ocak 2012 Pazar

Cingöz Recai / Beyaz Cehennem

Yönetmen: Metin Erksan
Senaryo: Metin Erksan
Oyuncular: Turan Seyfioğlu, Neriman Köksal, Avni Dilligil
Yıl: 1954
Konu: Uluslararası bir uyuşturucu çetesiyle mücadele eden Cingöz Recai'nin İstanbul maceraları. Server Bedii'nin (Peyami Safa) aynı adlı romanından.(Agâh Özgüç, Türk Filmleri Sözlüğü, Cilt 1, s. 92)Film, 1969 yılında aynı adla çevrilmiş, yönetmenliğini ve senaristliğini Safa Önal yapmıştı. Filmin başrollerini Ayhan Işık ve Sema Özcan paylaşmıştı. (sineteci)

Türk sinemasında hasılat 6 yılda yüzde 38 arttı

Türk filmlerinin gişe hasılatı altı yılda yaklaşık yüzde 38 artarak 2011’de 183.7 milyon liraya çıktı. 2005 yılında 69.8 milyon lira gişe hasılatı elde edilmişti. Türkiye, Avrupa’da son dört yıldır kendi filmini seyreden ülke konumuna geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Doç. Dr. Abdurrahman Çelik yaptığı açıklamada “2005’ten önceki Türk sinemasını değerlendirecek olursak, kamu kaynağı ancak toplamda 400 bin dolar civarındaydı. 1994-2004 arasında ortalama yılda 12 Türk filmi vizyona girerdi. Sektöre yeni kazandırılan yönetmen ve sektör çalışanı sayısı yok denecek kadar azdı. 2005 yılında yapılan ilk destekle beraber 2005 yılında 27 Türk filmi vizyona girdi. Son üç yılda ise ortalama yılda vizyona giren film sayısı 70. Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi Türkiye’de son dönemde en önemli rakamlardan birisi de seyirci sayısındaki artış. Bunun aynı zamanda toplam ciroya da etkisi çok büyük” dedi. Çelik ayrıca, 2005’te 177.5 milyon liralık Türkiye’deki toplam gişe hasılatının 2011 sonu itibarıyla 398.5 milyon liraya ulaştığını belirtti. Çelik, Türk sinemasının performansı konusunda da şunları söyledi: “2005- 2011 arasında bakanlık desteklerinden faydalanan 120, Türkiye’de 356 Türk filmi vizyona girdi. Türk filmleri, 300 civarında ulusal ve uluslararası ödül aldı. Türkiye son dönemde hem sinemasıyla hem dizi filmleriyle Balkanlar, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri başta, 76 ülkede ‘izlenen’ ülke durumuna geldi.”
2011’in en çok seyredilen filmleri
2011 yılının gişe ve seyirci rekorunu başrolünü Ata Demirer ve Demet Akbağ'ın oynadığı Eyyvah Eyvah 2 (Hakan Algül)kırdı. Filmi 3 milyon 947 bin 988 kişi seyretti. Aşk Tesadüfleri Sever (Ömer Faruk Sorak); 2 milyon 418 bin 90 seyirciyle ikinci, Kurtlar Vadisi: Filistin (Zübeyr Şaşmaz); 2 milyon 28 bin 57 seyirciyle üçüncü, Allah’ın Sadık Kulu: Barla (Esin Orhan); 1 milyon 988 bin 122 seyirciyle dördüncü sırada yer aldı. 2005’te Babam ve Oğlum’u (Çağan Irmak), 4 milyon 350 bin kişi seyretmişti. (hürriyet)

Can'a Sundance'tan Jüri Özel Ödülü

Can filmi, dünyanın en büyük bağımsız film festivali olarak kabul edilen Sundance Film Festivali’nde, dramatik dalda sanatsal vizyon açısından Jüri Özel Ödülü kazandı. Raşit Çelikezer'in senaryosunu yazdığı ve yönettiği Can, Sundance Film Festivali'nin Dünya Sineması bölümünde gösterildi. Başrollerini Selen Uçer ve Serdar Orçin paylaştığı film, Altın Portakal'da da Behlül Dal Jüri Özel Ödülünü kazanmıştı. Raşit Çelikezer, ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, “Filmimi bütün çocuklara adamıştım. Şimdi de bu ödülü küçük kızıma ve diğer çocuklara adıyorum. Çok teşekkür ederim” dedi. (sundance.org) Filmin konusu ise şöyle: Ayşe ve Cemal birbirlerini çok sevmiş ve evleneli daha birkaç yıl olmuştur. Kaçarak geldikleri Büyükşehir’de geçinebiliyor ve mutlu mesut yaşıyorlardır. Tek eksikleri bir çocuktur. Normal yollardan çocuk sahibi olamayınca Cemal’in zoruyla illegal yollara başvururlar. Ancak bu kararları onların yuvasının dağılmasına ve yeni gelişmelere yol açacaktır. (sinematurk.com)

27 Ocak 2012 Cuma

Altın Bamya adayları belli oldu

Altın Bamya Akademisi ön jürisi 2011 yılında vizyona giren yerli sinema filmlerini değerlendirerek “Erkek Karakter, Kadın Karakter, Film ve Senaryo” dallarında geniş jürinin oylamasına açılacak 4. Altın Bamya Ödülleri adaylarını belirledi. Ayrıca, Altın Bamya Ödülleri / İzleyici Bamyası Ödülü sinema seyircilerinin web sitesinden 1 Şubat - 16 Mart tarihleri arasında yapacağı online oylama ile sonuçlanacak. Altın Bamya Ödülleri, Türkiye Sineması’nda kadınlarla ilgili yanlış mitlerin, algıların, cinsiyetçi bakışın sinemada yeniden üretilip temsil edilmesine ve bu ayrımcılığın kanıksanır kılınmasına, kadınlara dair alanların daraltılmasına bir eleştiri, bir karşı duruş, bir söz söyleme isteğiyle ortaya çıktı. 4. Altın Bamya Ödülleri kategori ve adayları şöyle:
Erkek Karakter kategorisinde 2011 / 4. Altın Bamya adayları: Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm (Behzat, Harun, Hayalet), Çınar Ağacı (Bütün Erkek Karakterler), Kurtlar Vadisi Filistin (Vadinin Tüm Kurtları).
Kadın Karakter kategorisinde 2011 / 4. Altın Bamya adayları: Bir Avuç Deniz (Anne), Çınar Ağacı (Bütün Kadın Karakterler), Ya Sonra (Didem).
Senaryo kategorisinde 2011 / 4. Altın Bamya adayları: Çınar Ağacı, Kurtlar Vadisi Filistin, Ya Sonra.
Film kategorisinde 2011 / 4. Altın Bamya adayları: Kaybedenler Kulübü, Çınar Ağacı, Ya Sonra.
Erkek Karakter, Kadın Karakter, Film ve Senaryo kategorilerindeki adaylardan geniş jürinin oylaması sonucu kategorisinde en çok oyu alanlara ödülleri, izleyici ve jüri özel ödülleriye birlikte 19 Mart’taki 4. Altın Bamya ödül töreninde verilecek .

Ankara Uluslararası Film Festivali'nde dokuz film yarışacak

23. Ankara Uluslarası Film Festivali ön eleme sonuçları belli oldu. 23 filmin başvurduğu Ulusal Uzun Film Yarışması'nda jüri dokuz film seçti. Yapılan değerlendirmeye göre yarışacak filmler şunlar: Aşk ve Devrim (Serkan Acar), Canavarlar Sofrası (Ramin Matin), Entelköy Efeköy’e Karşı (Yüksel Aksu), Güzel Günler Göreceğiz (Hasan Tolga Pulat), Hicaz (Erdal Rahmi Hanay), İz (Tayfur Aydın), Mar (Caner Erzincan), Nar (Ümit Ünal) ve Yangın Var (Muraç Saraçoğlu). Ulusal Uzun Film Yarışması’nda; En İyi Film, Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü (özgün ya da uyarlama), En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Özgün Müzik, En İyi Kurgu dallarında toplam 12 ödül verilecek.

25 Ocak 2012 Çarşamba

SİYAD artık ödül töreni yapmayacak

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) bundan sonra ödül töreni yapmayacak. Sinema yazarlarının bu konudaki eğilimini sinema yazarı Atilla Dorsay, Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'na açıkladı. Dorsay, "Arkadaşlarımızın arasında böyle bir eğilim oluştu. Bir salonda tören yapmaktansa, kendi aramızda bir restoranda toplanıp ödül alanları açıklayacağız. Bunu eleştirildiğimiz için değil, kendi istediğimiz için yapacağız" dedi. SİYAD ödüllerinin altısını alan Bir Zamanlar Anadolu'da'nın yönetmeni Nuri Bilge Ceylan'ın ödül gecesine hırka ile katılması eleştirilere neden olmuştu.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Günay: Eski teşvikler aynen devam edecek

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Sinema Genel Müdürü Mesut Cem Erkul’un “Gişe ve aile filmlerini destekleyeceğiz” açıklamalarının sinemacılar tarafından yanlış değerlendirildiğini belirterek, “Ortada değişen bir şey yok. Eski teşvikler aynen devam edecek. Biz sadece yeni bir destek yaratabilir miyiz onu tartışıyoruz” dedi. Günay, sinemacıların “Malkoçoğlu” isyanı haberi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Erkul’un bahsettiği desteklerin yeni bir yapılanma ile gerçekleştirileceğini söyledi. Günay, “Aralarında çok beğendiğim isimlerin de olduğu imzacı arkadaşlar, eğer beni arasalardı bu tür endişeler taşımalarına yer olmadığını öğrenirlerdi” diye konuştu. Günay, bu desteklerin zaten sektörün temsilcileri tarafından oluşturulan kurullarca belirlendiğini ve uygulamanın aynen devam edeceğini aktardı. Amaçlarının, toplumun beğenisini kazanmış ve gişe başarısı yakalamış filmlerin de desteklenmesi olduğunu söyleyen Günay, ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile görüşmeler yaptıklarını ve ‘aile’ kavramını öne çıkartan filmlere nasıl destek olunabileceğini tartıştıklarını belirtti. Günay, sinema salonlarına da destek olmak istediklerini de söyledi ve “Örneğin bir kentin tek sinema salonu zor durumda. Biz ona elektrik, su vb. gibi alanlarda destek olmak istiyoruz. Salonu yerli filmlere daha çok açmaları koşuluyla başka türlük destekler de gündeme gelebilir. Bugün salonların doluluk oranı çok düşük. Bu oranı yukarılara çekebilmenin olanaklarını yaratmaya çalışıyoruz” dedi. Günay, Emek Sineması konusunda fazla konuşmak istemediğini, sürecin birkaç ay içinde netleşeceğini ifade etti. (Şenay Aydemir – Radikal)

22 Ocak 2012 Pazar

Sinemacılardan Malkoçoğlu isyanı

Sinema Genel Müdürü Mesut Cem Erkul’un, desteklerin ağırlıklı olarak ‘gişe’ ve ‘aile filmlerine’ verileceğini açıklaması 82 sinemacı tarafından hazırlanan bildiri ile protesto edildi. Kasım ayında Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürü olarak atanan Mesut Cem Erkul, 2 Ocak tarihinde verdiği demeçte destekleme konusunda yeni bir mekanizma oluşturularak gişe yapan filmlerin yanı sıra, tüm aile bireylerinin birlikte izleyebileceği, genel izleyiciye hitap eden yapımların teşvik edilmesini sağlayacaklarını belirtmişti. Erkul aynı açıklamada, "Eskiden kahramanlık filmlerine, tarihi Türk filmlerine gidilir, çıkıldığı zaman onun etkisinde kalınırdı. Bir Malkoçoğlu vesaire etkilerdi... Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da engellilerin, Türk ailesinin yapısını güçlendirici eserlerin ortaya çıkmasında çok istekli... Kültür Bakanlığı Değerlendirme Kurulu, bilindiği gibi filmleri değerlendiriyor. Bu teşvik mekanizmasını genel izleyiciye 100, 7-13 yaş arasına 85, 13–18 yaş arasına 75 olarak oranlarsak ticari olarak da teşvik etmek mümkün olabilir. Bu yöntemi de deneyeceğiz" demişti. Erkul'un bu açıklaması üzerine bir araya gelen sinemacılar ortak bir bildiri yayımlayarak bu açıklamaları 'sansür ve adam kayırma' olarak değerlendirdi. Sinemacılar adına yapılan ortak açıklamada, "Sinemayı sanat olarak görenler için bu durum oldukça açıktır. Sinemayı sanat olarak görmeyenler ise bu başarıyı yok saymaktadır ve sanat sinemasını atıl hale getirmek için kendi lobilerini sürdürmektedirler. Sinema Genel Müdürlüğü'nün en önemli görevi sinemamızdaki bu yükselişi sürdürmeye devam ettirmek için gerekli çabaları göstermek olmalıdır" denildi. Sinema Genel Müdürü Erkul'un açıklamalarının kendilerini endişeye sevk ettiğini belirten sinemacılar, "Bu bakış açısıyla yaklaşılsaydı son yıllarda uluslararası başarılar kazanan filmlerin birçoğu desteklenemezdi. Kurgulanmaya çalışılan bu teorik zeminin hem sanatın tümünde ve doğal olarak sinemada tek bir karşılığı vardır; sansür ve adam kayırma. Sanatın doğasına, maddi koşullarla ve çerçevesi müphem Türk aile değerleriyle sınır çizmek kabul edilemez. Bu tanımlamalarda aslında filmlerin daha çekilmeden sansüre uğraması, belirli bir çizgideki sinemanın teşvik edilmesi, zaten kâr etme amacı taşıyan ticari yapımların bir daha ödüllendirilmesi gibi Kültür Bakanlığı'nın asli görevi olmayan birçok amaç güdüldüğü görülmektedir" görüşlerine yer verdi. Açıklama imza veren sinemacılar şunlar: Aliye Uçar, Aslı Ertürk, Aslı Filiz, Aslı Özge, Aydın Bağardı, Aziz Akal, Baran Seyhan, Belma Baş, Belmin Söylemez, Bingöl Elmas, Biket İlhan, Çayan Demirel, Çiğdem Vitrinel, Dersu Yavuz Altun, Derviş Zaim, Durul Taylan, Ebru Şeremetli, Emre Yeksan, Ender Yeşildağ, Enis Rıza, Funda Özyurt, Göktuğ Özgül, Hakkı Kurtuluş, Hasan Özgen, Haşmet Topaloğlu, Hikmet Yaşar Yenigün, Hüseyin Karabey, İlksen Başarır, İnan Temelkuran, Kutluğ Ataman, M. Caner Alper, Mahmut Fazıl Coşkun, Mecit Beştepe, Mehmet Binay, Mehmet Eryılmaz, Mehmet Güleryüz, Melik Saraçoğlu, Meral Okay, Metin Avdaç, Murat Düzgünoğlu, Murat Saraçoğlu, Mustafa Temiztas, Mustafa Ünlü, Nadir Öperli, Nalan Sakızlı, Nida Karabol, Nur Sürer, Orhan Eskisoy, Ozan Turgut, Ömer Tuncer, Ömür Atay, Önder Çakar, Özcan Alper, Özgür Candan, Özgür Doğan, Özkan Küçük, Pelin Esmer, Rüya Köksal, Selim Demirdelen, Selim Evci, Semih Dindar, Semih Kaplanoğlu, Seren Yüce, Serkan Acar, Sevilay Demirci, Seyfettin Tokmak, Seyfi Teoman, Seyhan Kaya, Şenay Ertorun, Tarık Tufan, Tolga Esmer, Tolga Örnek, Tuncel Kurtiz, Tülin Özen, Türker Korkmaz, Ümit Ünal, Veli Kahraman, Yağmur Taylan, Yamaç Okur, Yasin Ali Türkeri, Yeşim Ustaoğlu, Zeki Demirkubuz. (Şenay Aydemir-Radikal)

20 Ocak 2012 Cuma

Emek Sineması yıkılacak

Multi Grubu ve Forum Alışveriş Merkezleri projeleriyle bilinen, Kamer İnşaat’ın ortağı Levent Eyübolu, Emek Sineması ile ilgili projeyi İKSV’ye bırakmayacaklarını açıkladı. Eyüboğlu bu konudaki soruyu, “Neden bırakalım ki? Kaç yıldır Cercle d’Orient, İskentinj Apartmanı, Melek Apartmanı, Rüya Sineması ve İpek Sineması’nı kapsayan projeyle üzün süredir uğraşıyoruz. Tam yargıdaki sorunlar çözülme ve ruhsat aşamasına gelmişken neden projeyi bırakalım” diye cevaplandırdı. Eyüboğlu, “Tepkilere rağmen yapmakta kararlı mısınız?” sorusuna şu karşılığı verdi: “Tepki gösterenler, ‘Emek Sineması yok oluyor’ mesajlarıyla ortaya çıkıyor. Emek Sineması’nı niye yok edelim ki? Ben Galatasaray Lisesi mezunuyum. Öğrencilik yıllarım oralarda geçtiği için Emek Sineması’nın değerini gayet iyi bilirim.” Eyüboğlu, Emek Sineması’nın geleceği hakkında da şunları söyledi: “Emek Sineması, mevcut haliyle Melek Apartmanı’nın alt bölümünde. Eğer bir yıl daha oraya dokunulmazsa, kendiliğinden yıkılacak. Biz projemizin önemli parçalarından biri olan Emek Sineması’nı aynı binada dördüncü kata taşıyacağız. Ana sinema salonumuz Emek olacak. Binada 10 küçük sinema daha yapacağız. Yani üç-dört bin metrekarelik toplam sinema salonu alanı olacak.” (Hürriyet) Bakalım İKSV, ondan öte kamuoyu ikna olacak mı?

Bir Zamanlar Anadolu'da Oscar'da yok

Türkiye'nin Oscar aday adayı olan filmi Bir Zamanlar Anadolu'da (Nuri Bilge Ceylan, 2011), en iyi yabancı film Oscar'ı için adaylık listesinde son dokuz film arasında yer bulamadı. Bir Zamanlar Anadolu'da, Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü kazanmıştı. Aday adayları arasındaki İranlı yönetmen Asgar Ferhadi'nin A Separation - Jodaeiye Nader az Simin (2011) filmi, Altın Küre'de yabancı dilde en iyi film ödülü almıştı. Diğer adaylar şöyle: Almanya, Pina (Wim Wenders, 2011) / Belçika, Bullhead – Rundskop (Michael R. Roskam, 2011) / Kanada, Monsieur Lazhar (Philippe Falardeau, 2011) / Danimarka, Superclasico (Ole Christian Madsen, 2011) / İsrail, Footnote - Herat Shulayim (Joseph Cedar, 2011) / Fas, Omar Killed Me - Omar m’a teur (Roschdy Zem, 2011) / Polonya, In Darkness (Agnieszka Holland, 2011) / Tayvan, Warriors of the Rainbow - Seediq Bale (Te-Sheng Wei, 2011). Oscar ödülleri, 29 Şubat'ta yapılacak törenle verilecek.

Engin Altan Düzyatan'a Los Angeles'ten ödül

Sinema oyuncusu ve sunucu Engin Altan Düzyatan, 2012 Los Angeles Movie Awards'ta, Bir Avuç Deniz (Leyla Yılmaz, 2010) filmiyle en iyi aktör seçildi. Los Angeles Movie Awards'ta 10 kategoride 200 ödül veriliyor. Film, New York City International Film Festival'de En İyi Film ödülünü almıştı. Aynı festivalde, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Görüntü ve En İyi Kurgu ödülleri de kazanılmıştı. İnternet sitesinde (biravucdeni.com) film şöyle tanıtılıyor: "Hayat dümdüz giden bir rota mı? Sevgin için, ne kadar ileri gidebilirsin? Bir avuç deniz, gerçekten bir deniz midir?"

17 Ocak 2012 Salı

SİYAD heykelleri Bir Zamanlar Anadolu'da için

44. SİYAD Ödülleri dağıtıldı ve Nuri Bilge Ceylan’ın bol ödüllü filmi Bir Zamanlar Anadolu’da SİYAD’dan da, aralarında en iyi film, yönetim, senaryo olmak üzere 6 heykelcik kazandı. İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen gecede Perihan Savaş, Erden Kıral ve Osman Şahin’e “SİYAD Onur Ödülü” verildi.
Ödüller şöyle:
En iyi film: Bir Zamanlar Anadolu’da (Nuri Bilge Ceylan)
En iyi yönetim: Nuri Bilge Ceylan (Bir Zamanlar Anadolu’da)
Cahide Sonku en iyi kadın oyuncu performansı: Nazan Kesal (Saç)
En iyi erkek oyuncu performansı: Ayberk Pekcan (Saç)
Mahmut Tali Öngören en iyi senaryo: Ebru Ceylan, Nuri Bilge Ceylan, Ercan Kesal (Bir Zamanlar Anadolu’da)
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Asiye Dinçsoy (Press)
En iyi yardımcı erkek oyuncu: Ercan Kesal (Bir Zamanlar Anadolu’da)
En iyi müzik: Mircan Kaya (Kar Beyaz)
En iyi görüntü yönetimi: Gökhan Tiryaki (Bir Zamanlar Anadolu’da)
En iyi sanat yönetimi: Haluk Ünlü (Dedemin İnsanları)
En iyi kurgu: Bora Gökşingöl, Nuri Bilge Ceylan (Bir Zamanlar Anadolu’da)
Ahmet Uluçay umut veren sanatçı ödülü: Atlıkarınca´nın genç oyuncusu Zeynep Oral
En iyi yabancı film: Bir Ayrılık (Ashgar Faradi/İRAN)
En iyi belgesel: Ekumenopolis: Ucu Olmayan Şehir
En iyi kısa film: Birgünbirgünbir...Evedegelmişkimseyok
(siyad.org)

13 Ocak 2012 Cuma

Kaptan Feza

Yönetmen: Ümit Ünal
Senaryo: Ümit Ünal
Oyuncular: Hakan Karahan, Ahmet Mümtaz Taylan ve Nezahat Doğan(fotoğraf), Meral Okay
Yıl: 2009
Konu: Yeşilçam aktörü olan babasına tıpatıp benzeyen Ömer’in, altı yaşında küçük bir kız çocuğu olan Asu ile yollarının kesişmesi ve kızın onu gerçekten uzay kahramanı Kaptan Feza zannetmesi ile başlayan film, aslında bir mafya tetikçisi olan Ömer’in küçük kızın masumiyetini ve hayallerini yıkmamak için bir uzay kahramanı gibi davranması ile devam ederek, 24 saat içinde gerçekleşen dramatik bir hikâyeyi anlatıyor. (sinematurk.com)

İstanbul Film Festivali Ulusal Jüri Başkanı Murathan Mungan

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 31 Mart - 15 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek 31. İstanbul Film Festivali’nin Altın Lale Uluslararası Yarışma ve Altın Lale Ulusal Yarışma jüri başkanları belirlendi. Altın Lale Ulusal Yarışma Jüri Başkanlığını birçok eseri tiyatroya uyarlanan, Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı kült film Dağınık Yatak’ın senaristi, şair ve yazar Murathan Mungan yapacak. Mungan başkanlığındaki jüri En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu, En İyi Müzik ve Jüri Özel Ödülü dallarında toplam 9 ödül verecek. Altın Lale Uluslararası Yarışma Jüri Başkanı, 2011’de Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü alan Nuri Bilge Ceylan olacak. (İKSV)

Yeşilçam'dan "andıç" Serpintiler(i)

Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle çıkarılan, Ferdi Merter Fosforoğlu, Nilüfer Aydan, Kıvanç Terzioğlu, Vedat Akdamar ve Bengü Akdamar tarafından kaleme anılan “Yeşilçam’dan Serpintiler” kitabında Yeşilçam emektarları tartışma yaratacak sözlerle tanıtıldı. Film Sanayi ve Tüm Sanatçıları Güçlendirme Vakfı (Film-San Vakfı) ile Artshop'un hazırladığı, Bakanlık logosuyla yayımlanan ve önsözü Kültür Bakanı Ertuğrul Günay tarafından yazılan kitapta, bazı oyuncuların “etnik” ve “siyasal” kimliği açık bir dille vurgulandı. Olaya çok üzüldüğünü Günay, “Onlara (kitabı hazırlayanlara) güvenmekle hata etmişim” dedi. Bakanlık yetkilileri ise Ertuğrul Günay’a önsöz yazması isteğiyle çok sayıda kültür sanat kitabı geldiğini, Bakan Günay’ın bu kitapların tümünü, işlerinin yoğunluğu nedeniyle ayrıntılı okuma fırsatı bulamadığını söyledi. Film-San Vakfı Başkanı Ferdi Merter Fosforoğlu, tepkiler üzerine düzenlediği basın toplantısında “Neden eleştirdiklerini anlamıyorum. Tarık Akan ya da İlyas Salman’ın solcu olduğunu biz uydurmadık” dedi. Fosforoğlu, “İtiraz ve eleştirileri dikkate alarak kitabı toplattık” diye konuştu. Kitapta “siyasi olarak sol görüşe yakınlığı ile tanınmaktadır” diye belirtilen sinema oyuncusu “Sanatçıları ayrıştırmak ayıptır günahtır, çok üzüldüm ve acı duydum” dedi. Sinema oyuncuları ile ilgili bazı bölümler şöyle: Nur Sürer: “16 Haziran Hareketi” adlı silahlı sol örgütün lideri olduğu gerekçesiyle müebbet hapse mahkum edilen Sarp Kuray ile evlendi. İbrahim Tatlıses: Arap ve Kürt asıllı Türk ses sanatçısı, besteci, yapımcı, sinema oyuncusu ve TV programcısıdır. İlyas Salman: Kendisi sol görüşlüdür. TKP'nin Kartal'da yaptığı 1 Mayıs mitingine katılmıştır. Şu anda ise Türksolu Dergisi'nde yazmaktadır. Ahu Tuğba: Türk sinemasının 80’li yıllardaki seks sembollerinden biri oldu. Sevtap Parman: Çerkezler’e özgü bir özellik olan çıkık poposundan dolayı “Bayan Popo” lakabını aldı. (Akşam)

5 Ocak 2012 Perşembe

SİYAD Ödülleri'nde 14 film yarışacak

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülleri’nin adayları belli oldu. Toplam 14 film, adaylık listesinde en az bir kategoride yer bulurken, “Bir Zamanlar Anadolu’da” toplam 8 dalda gösterildiği 11 adet adaylıkla öne çıkıyor. Bir Zamanlar Anadolu’da, Gelecek Uzun Sürer, Gölgeler ve Suretler, Press ve Saç En İyi Film’e aday gösterildi. 44. SİYAD Ödülleri’nde Bir Zamanlar Anadolu’da ve Gölgeler ve Suretler toplam sekizer dalda, Saç ise yedi dalda gösterilen adaylıklarıyla öne çıkan üç film olarak listelerdeki yerlerini aldılar. En İyi Film için yarışacak olan Press toplam dört, Gelecek Uzun Sürer ise üç dalda aday oldu. Aday kategorilerinde yarışan diğer filmler ise şöyle: Dedemin İnsanları, Gişe Memuru, Eyyvah Eyvah 2, Kar Beyaz, Kaybedenler Kulübü, Nar, Yangın Var ve Zefir. 16 Ocak Pazartesi akşamı yapılacak 44. SİYAD Ödülleri töreninde, açıklanan dallarla birlikte, Perihan Savaş, Erden Kıral ve Osman Şahin’e ‘SİYAD Onur Ödülü’ takdim edilecek. ‘En İyi Kısa Film’ ve ‘En İyi Belgesel’ ödülleri de gecede verilecek. ‘En İyi Kısa Film’ dalında beş film yarışırken, ‘En İyi Belgesel’ dalında SİYAD bu sene sekiz filmi aday göstermeye değer buldu. Ayrıca gecede Ahmet Uluçay’ın anısına verilen “Ahmet Uluçay Umut Ödülü” de, sinema sektöründe ismini yeni duyuran genç bir yeteneğe sunulacak. 44. SİYAD Ödülleri, 16 Ocak Pazartesi akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılacak törenle sahiplerini bulacak. (siyad.org)

Türkan

Yönetmen: Cemal Şan
Senaryo: Oya Yüce, Ayça Mutlugil
Oyuncular: Rüçhan Çalışkur, Ragıp Savaş, Tardu Flordun, Altan Erkekli
Yıl: 2011
Konu: Türkan Saylan, ilerleyen kanser hastalığına karşı var gücüyle mücadele ederken ve enerjisinin son damlasına kadar çevresinde tanıdığı tanımadığı herkese halen yardımını uzatmaktadır. Hastalığının evreleri ciddi biçimde ilerlediği için Almanya'da yaşayan ve kendisi gibi doktor olan büyük oğlu Çınar, Saylan'ın torunu Timur ile birlikte İstanbul'a gelir. Fakat annesinin evine vardığı sabah, kapıda bir grup polisi ve evin çevresini saran gazeteci kalabalığını bulur. Saylan'ın evinde, savcılık emriyle soruşturması süren bir dava süreci için arama yapılmaktadır. Timur bir yandan annesinin kanıksayıcı tavrına bozulurken, diğer yandan kardeşi Çağlayan'ın ortamı yumuşatmaya çalışan tutumuna karşı da sinirlenir. Her iki oğlu da hasta annelerine daha fazla yorgunluk ve zarar vermemesi için o günü atlatmaya çalışsalar da Türkan Saylan gene kendisi dışında durumdan etkilenen herkes için dertlenip, hasta yatağından yardım eli uzatmaya devam edecektir... Cüzzam hastalığı ile mücadele ve hastalığa karşı eğitim konusunda sadece ülkemizde değil, tüm dünyada örnek alınacak girişimlere imza atmış Türkan Saylan’ın yaşamını beyazperdeye aktaran film, Saylan’ın gençlik yıllarını konu alan Türkan dizisinin devam niteliğinde aynı ekip tarafından kotarılmış bir yapım. (kartonet)

Dorsay'a göre en iyi 10 Türk filmi

Sinema yazarı ve eleştirmeni Atilla Dorsay, Türk sinemasının 2011 yılını değerlendirirken "Yıl hiç de kötü geçmiş değil. Belki çok büyük gişe başarıları yok ancak gayet iyi filmler yapılmış, eskilerle yeniler arasında bir denge kurulmuş ve sinemamazını geleceği güvencede gözüküyor" yorumunu yaptı. Dorsay, "Yılın belki en büyük özelliği, halkımıza geçmişe eğilmek, 'maziyi hatırlamak' ve özellikle yakın tarihimize bakmak fırsatını getiren filmler oldu. Hem da sadece nostaljik takılmak için değil, toplumsal ve ortak travmalar yaratmış dönem, olay ve kişileri yeniden değerlendirmek için" dedi. Dorsay, Sinema dergisindeki yazısında, geçen yılın en iyi 10 filmini şöyle sıraladı: Bir Zamanlar Anadolu'da, Dedemin İnsanları, Gişe Memuru, Kaybedenler Kulübü, Entelköy Efeköy'e Karşı, Gölgeler ve Suretler, Saç, Press, Nar ve Atlı Karınca.

2011'de 71 Türk filmi vizyona girdi

Geçen yıl, son 25 yılın rekoru kırıldı ve 71 Türk filmi vizyona girdi. 2010'da bu rakam 65'ti. Sinema sektörünün tanınmış isimlerinden Nizam Eren'in araştırmasına göre, en çok seyirci çeken film 3 milyon 950 bin kişi ile Eyyvah Eyvah 2 oldu. Görünmeyen filmini ise 250 seyirci bulabildi. Eyyvah Eyvah 2'yi sırasıyla Kurtlar Vadisi Filistin, Allahın Sevgili Kulu, Aşk Tesadüfleri Sever, Anadolu Kartalları, Dedemin İnsanları, Ya Sonra, Said Nursi, Behzat Ç. ve Sümela'nın Şifresi izledi. 30 film denetimden sınırsız olarak geçti. 41 filme denetimce yaş sınırlaması getirildi.