Merhaba

Merhaba. Bu blog, Sineteci, Amca Size Gazeteci Diyebilir miyim? kitabından yola çıkılarak oluşturuldu. Adı da oradan geliyor. Kitap hazırlandıktan sonra da “Türk sinemasında gazeteci figürü” araştırmamızı kapsayan başka filmlere de ulaştık. Yani, araştırma sürecek. Burada öncelikle, kitapta yer veremediğimiz filmleri aktarmayı amaçlıyoruz. Ama kitapla sınırlı değiliz. Türkiye sineması ve/veya gazetecilik konusunda da araştırma, inceleme, görüş ve yorumlara açığız. Hoşgeldiniz.

Sineteci'de

Reha Erdem'e Venedik'ten ödül Antalya'da En İyi Film Mavi Bisiklet Bir Zamanlar Anadolu'da En İyi 100'de Londra'nın galibi Sivas Yılın 'Genç Cadı'sı Begüm Akkaya Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri Esme Madra'ya Güney Kore'den ödül

26 Temmuz 2012 Perşembe

Adı Aşk Bu Eziyetin

Yönetmen: Suat Oktay Şenocak
Senaryo: Suat Oktay Şenocak, R. Zafer Yılmaz
Oyuncular: Günay Güney, Altuğ Görgü, Ertuğrul Sağlam (fotoğraf)
Yıl: 2010
Konu: Bir akrabasının yanında camcı kalfası olarak çalışan Metin, her şeyi göze alarak Bursaspor´un hiçbir maçını kaçırmamaktadır. Eşi Esma, 2 yaşındaki oğlu Murat ve babası Hacı Ferik ile kirada yaşayan Camcı Metin´in bu durumu ve Bursaspor´a aşırı tutkusu, karısıyla sürekli tartışmasına vesile olur. Metin´in babası yıllar önce Yugoslavya´dan Türkiye´ye göç etmiş inatçı bir Arnavut´tur. Hacı Ferik, Metin Oktay´a hayranlığından ötürü oğluna Metin adınıckoymuştur. Metin gençlik yıllarında başarılı bir futbolcuyken ayağı kırılıp futbolu bırakmak zorunda kalmıştır. Geçmişte yaşanan bazı özel ve kötü anılar Metin´in hayatında derin yaralar açmıştır. Metin, arkadaşı ve (tribün lideri) Amigo Sinan´a çok güvenmektedir ve çok sıkı arkadaştırlar. Sinan´ın bir takım işlere bulaşması başlarını derde sokacaktır. Nereli olduğu ve ne iş yaptığı belli olamayan, modern(!) mafya görünümlü, lüks arabaya sahip Atilla´nın, Sinan´I kandırması ve bir takım işlerde kullanmaya çalışması sorunu büyütür. Sinan, Atilla´nın teklifiyle yüklü miktarda paraya kavuşur. Sinan parayı aldıktan sonra pişman olur ve kendisini satılmış hisseder. Bundan vazgeçip parayı iade etmeye karar verir. Parayı Atilla´nın adamlarına iade ederler. Ancak beladan kurtulduklarını sandıkları bir anda, deplasmana giderken onları çok daha acı bir sürpriz beklemektedir. (camcifilmi.com)

Levent Kırca'nın yerine Barış Pirhasan

49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali uzun metraj film yarışmasında yönetmen Barış Pirhasan yeni jüri üyesi oldu. Pirhasan, jüride yer almasının kendisi için onur verici olduğunu söyledi. Usta Beni Öldürsene filminin senaryosuyla 34. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde (1997) "En İyi Senaryo" Ödülü’ne, O da Beni Seviyor filmiyle 38. Altın Portakal Film Festivali’nde (2001) Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’ne değer görülen Barış Pirhasan, Usta Beni Öldürsene filmiyle 1998 Ankara Uluslararası Film Festivali’nde "En İyi Film", "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Senaryo" ödüllerinin de sahibi olmuştu. Jüride daha önce yer alan Levent Kırca, Hülya Avşar'ın başkanlığını protesto ederek üyelikten ayrılmıştı. (altinportakal.org.tr)

24 Temmuz 2012 Salı

Altın Portakal'da jüri başkanlığı tartışması

49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Büyük Jüri'ye Hülya Avşar başkanlık yapacak. "Mizah, Muhalefet ve Demokrasi" ana teması üzerinde şekillenen festivalde Uzun Metraj Film Yarışması jürisinin de şu isimlerden oluştuğu açıklandı: Kutluğ Ataman (yönetmen), Levent Kazak (senarist), Uğur İçbak (görüntü yönetmeni), Gülseren Güçhan (akademisyen), Levent Kırca (oyuncu), Selçuk Yöntem (oyuncu), Sümer Tilmaç (oyuncu), Ayşegül Aldinç (şarkıcı-oyuncu), Pelinsu Pir (oyuncu), Tunca Arslan (SİYAD Başkanı), Mine Kırıkkanat (yazar), Erdil Yaşaroğlu (karikatürist). (altinportakal.org.tr) Açıklamadan kısa bir süre sonra, Kutluğ Ataman'ın yeni filmini gerekçe göstererek jüriden ayrıldığı duyuruldu. Ardından Levent Kırca jüri üyeliğinden çekildi ve "Hülya o festivalde başkanlık yapacak kadar yeterli genel ve sanat kültürüne sahip değil" açıklamasını yaptı. Avşar eleştiriye, "Bana verilen görevi sevgiyle, adaletle ve zaferle yerine getireceğim" diye cevap verdi. Selçuk Yöntem, Avşar'ın başkanlığı ile ilgili eleştirileri yersiz bulduğunu söyledi. (sabah, milliyet) Uzun metraj film yarışması için başvurular 6 Ağustos'ta sona erecek.

20 Temmuz 2012 Cuma

Uçan Daireler İstanbul'da

Yönetmen: Orhan Erçin
Senaryo: Orhan Erçin
Oyuncular: Orhan Erçin, Zafer Önen, Halide Pişkin, Özcan Tekgül
Yıl: 1955 (Mart)
Konu: Edirne'de görülen uçan dairelerin peşine takılan bir gazetecinin güldürüsü. (Agâh Özgüç, Türk Filmleri Sözlüğü, Cilt 1, s. 108) Uçan Daireler İstanbul'da özel efektlere değil de mini etekli bir Özcan Tekgül'e güvenir görünmektedir. Çıkış noktası o dönemde Edirne'de görüldüğü söylenen uçan daireler ve peşlerine takılan bir gazetecinin dişi uzay yaratıklarıyla karşılaşmasıdır. Film, tür olarak Halide Pişkin'in varlığından da yararlanan bir güldürüdür. (Giovanni Scognamilla ve Metin Demirhan, Fantastik Türk Sineması, İstanbul; Kabalcı Yayınevi, 1999, s.37) Dönemde, gazetelerde yerli ve yabancı birçok habere rastlanır. Bunlardan biri Milliyet'te çıkan haberdir. 10 Kasım 1954 tarihli Milliyet gazetesinin üçüncü sayfasında Ümit Atay imzalı "İstanbul semalarında uçan daireler görüldü" başlıklı haberde şöyle denilmektedir: "Gümüşi renkte ince ve uzun bir cisim dün öğle üstü çok sür'atle şehrimizden geçti... Saat 14.20 idi. Hava berrak gök masmavi idi. İnce uzun gümüşü beyaz, bir acayip nesne çok yüksekten şimal istikametinden İstanbula doğru geldi.İşte bu anda İstanbullular işlerini güçlerini bıraktılar. Otomobiller dolmuşlar hatta belediye otobüsleri durdu ve şoförleri biletçileri yolcularla birlikte aşağı inerek yayalar durarak, dükkancılar dükkanlarında çıkarak arkasında beyaz köpük gibi bir iz bırakarak giden bu cismi seyrettiler." Mizah dergisi Akbaba, haberlerle eğlenmek amacıyla Uçan Daireler Özel Sayısı bile hazırlamıştır. (sineteci)

18. Türkiye-Almanya Film Festivali Mart'ta

18. Türkiye-Almanya Film Festivali, 14-24 Mart 2013 tarihleri arasında Nürnberg'de gerçekleştirilcek. Festivalde En İyi Film 5 bin, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Kadın Oyuncu 1000'er euro ödül kazanacak. Festival filmlerinden birine ayrıca Mahmut Tali Öngören anısına "Öngören - İnsan Hakları ve Demokrasi Ödülü" verilecek. Bu ödül 1000 euro olarak belirlendi. Yarışma için başvurular başladı. Başvurular için son tarih 20 Aralık 2012. "Sinema Dünyaları" adlı yarışma dışı bölümde belgesel ya da uzun metrajlı filmler tanıtılacak. (fftd.net)

19 Temmuz 2012 Perşembe

Altın Portakal'ın Jüri Başkanı Szabó

Dünya sinemasının usta yönetmenlerinden István Szabó, 49. Altın Portakal’ın uluslararası uzun metraj film yarışmasının jüri başkanlığını yapacak. Mephisto filmiyle, 1982 yılında Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar ve Cannes’da En İyi Senaryo ödülünü alan István Szabó, sadece Macar sinemasının değil, dünya sinemasının önde gelen yönetmenleri arasında sayılıyor. En son 2011 yılında 46. Karlovy Vary Film Festivali’nde Jüri Başkanlığı yapan István Szabó, Antalya’yı çok merak ettiğini; Altın Portakal’da görev yapmanın kendisi için mutluluk verici olduğunu söyledi. István Szabó’nun Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle 6-12 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenecek 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenecek atölye çalışmasına da katılması bekleniyor. István Szabó 1938 yılında Budapeşte’de doğdu. 1959 yılında ilk kısa filmini, 1964 yılında da ilk uzun metraj filmini çekti. 1960’ların sonundan itibaren Avrupa Auteur Sineması geleneğini sürdüren Szabó, Orta Avrupa’daki politik ve kişisel çatışmaları ele alan yapımlarıyla tanındı. (altinportakal.org.tr)

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Nasıl İsyan Etmem

Yönetmen: Temel Gürsu
Senaryo: Arda Uskan
Oyuncular: İbrahim Tatlıses, Meral Orhonsay, Nuri Alço
Yıl: 1982
Konu: İşlediği cinayeti kapıcısının üzerine yükleyen bir milyoner çocuğunun öyküsü. (Agâh Özgüç, Türk Filmleri Sözlüğü, Cilt 2, s. 175) Babasının parasıyla yaşayan ve serserilik yaparak günlerini geçiren şımarık bir zengin çocuğu kavgaya karışır ve birisini öldürür. İşlediği bu cinayeti de apartmanında kapıcılık yapan saf ve namuslu insanların üstüne yıkar. (sinematurk.com)

Seyirci düştü hasılat arttı


Bu yılın ilk yarısında (30.12.2011-28.06.2012) Türkiye’de gösterilen yerli filmlerden 110 milyon 886 bin 66 lira hasılat elde edildi. Satılan 23 milyon biletin yüzde 54,13’ünü yani 12 milyon 799 bin 923’ünü yerli seyirci aldı. Altı ayda 30 yerli film vizyona girdi. Geçen yıl aynı dönemde 44 film vizyona girmiş, 13 milyon 469 bin 820 bilet satılmış, 104 milyon 437 bin 392 lira hasılat elde edilmişti. Bilet sayısı 500 binin üzerinde de düşse de gelirin arttığı gözlendi. En çok seyirci ve hasılatı 6 milyon 504 bin bilet ve 55 milyon 401 bin 604 lira ile Fetih 1453’ün oldu. İlk 10’a giren filmler, hasılat ve seyirci rakamlarına göre şöyle: Fetih 1453 (55.401.604/6.504.289), Berlin Kaplanı (18.176.739/1.972.413), Sen Kimsin? (14.194.365/1.588.458), Kurtuluş Son Durak (5.368.985/580.479), Zenne (933.824/88.704), Süpertürk (619.539/79.157), Bu Son Olsun (603.666/78.053), Sağ Salim (518.792/62.543), Yeraltı (488.889/49.225), Ülkücüler (415.537/55.581). Kırık Midyeler, 1.912 lira hasılat ve 170 seyirci ile 30 film içinde sonuncu oldu. (Kaynak: Deniz Yavuz/Antrakt) 2012’nin ilk yarısına ait rakamlar Nizam Eren’in yaptığı araştırma ile bazı farklılıklar göstermektedir. (sineteci)

3 Temmuz 2012 Salı

Bir Avuç Deniz'e Toronto'dan ödül

Leyla Yılmaz'ın yazıp yönettiği Bir Avuç Deniz (2011) filmi, Kanada'nın Toronto kentinde düzenlenen 10. Female Eye Film Festivali'nde "En İyi Yabancı Film" ödülünü kazandı. Filmin, "insandaki bencillik ve kötülüğü evrensel ve polotik bir dille ve kadın gözüyle yansıttığı" için ödüle layık bulunduğu belirtildi. Bir Avuç Deniz, yakında ABD ve Kanada'da gösterime girecek. Filmin başrollerini Berrak Tüzünataç ve Engin Altan Düzyatan paylaşmıştı. (Hürriyet) Filmin konusu şöyle: Uzun yıllar Amerika'da okuyan ve çalışan Mert (Engin Altan Düzyatan), şirketin Türkiye yöneticisi olmak üzere İstanbul'a döner. Burada arkadaşı Bora (Tuğrul Tülek) ve Bora'nın eşi Aylin (Ahu Yağtu) ile birlikte bir tekne turuna çıkar. Geziye Göcek'te, Mert'in kız arkadaşı Dilek (Zeynep Özder) katılır. Grup keyifli bir tatil geçirirken bir gün teknelerine İstanbul'un en varlıklı ailelerinden birinin kızı olan Deniz (Berrak Tüzünataç) gelir.

Şahane Misafir'e iki ödül

Ferzan Özpetek'in yönettiği Şahane Misafir (Magnifica Presenza) filmi Gümüş Kurdeleler'de iki ödül kazandı. Ferzan Özpetek, Federica Pontremoli ile birlikte "En İyi Film Konusu" ve Alessandro Lai ile "En İyi Kostüm" dalında ödüle layık görüldü. Geleneksel Gümüş Kurdeleler ödülü İtalyan Sinema Yazarları Birliği tarafından veriliyor. Ödül töreni Sicilya adasının Teormina kentinde düzenlendi. Cem Yılmaz'ın da rol aldığı film, Türkiye'de eleştirmenlerce tutulmamıştı. Filmin Türkiye gösterimi için ayrı bir afiş tasarlanmıştı.

1 Temmuz 2012 Pazar

Türk sinemasının 2012 ilk dönem karnesi

Türk sineması, 2012’nin ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre, vizyona giren film sayısı dikkate alınmazsa, 2 milyon seyirci kaybetti. Bu yılın ilk yarısında seyirci sayısı 11 milyon 503 bin kişi oldu. Yaklaşık hasılat 105 milyon lira olarak gerçekleşti. 29 film gösterime girdi. Geçen yıl bu rakam 41’di. En çok gişe yapan film 6 milyon 505 seyirci ile Fetih 1453 (Faruk Aksoy) oldu. Berlin Kaplanı’nı (Hakan Algül) 1 milyon 975 bin, Sen Kimsin?’i (Ozan Açıktan) 1 milyon 590 bin kişi seyretti. 24 film 100 bin seyirci barajını aşamadı. En az gişe yapan film, 2 bin 168 kişi ile, ilk underground film olarak lanse edilen Film’di (Kerem Topuz). En kötü hafta sonu açılışını 170 seyirci ile Kırık Midyeler (Seyfettin Toprak) gerçekleştirdi. Kopya başına düşen en kötü hafta sonu açılışı ise 67 kopya ile 17 kişinin seyrettiği 3D’li Anadolu Ateşi (Mustafa Erdoğan) oldu. En çok filmin gösterime çıktığı ay sekiz filmle Mayıs’tı. 29 film toplam 2 bin 539 kopya ile seyirciye ulaştı. Geçen yıl bu rakam 41 film için 3 bin 673 kopya idi. (Kaynak: Nizam Eren)

Sen Kimsin?

Yönetmen: Ozan Açıktan
Senaryo: Tolga Çevik, Ozan Açıktan, Levent Pala
Oyuncular: Tolga Çevik, Köksal Engür, Pelin Körmükçü
Yıl: 2012
Konu: (Otelde yangın çıkarıp önemli bir operasyonu bile tehlikeye atacak kadar beceriksiz olan hafiye) Tekin ve emekli trafik polisi yardımcısı İsmail Abi, kaybolan bir kızı bulmak için, hayatları pahasına her türlü tehlikeyi göze alır. Sıradan bir kayıp kız vakasının peşinde başlayan hikâye, hesaplaşmaların, oyun içinde oyunların geliştiği bir maceraya dönüşür. Kim masum, kim suçlu birbirine karışır. Hafiyelerimizin tek bir hatası vardır, o da kendi yöntemlerini kullanmak! (Kartonet)