Merhaba

Merhaba. Bu blog, Sineteci, Amca Size Gazeteci Diyebilir miyim? kitabından yola çıkılarak oluşturuldu. Adı da oradan geliyor. Kitap hazırlandıktan sonra da “Türk sinemasında gazeteci figürü” araştırmamızı kapsayan başka filmlere de ulaştık. Yani, araştırma sürecek. Burada öncelikle, kitapta yer veremediğimiz filmleri aktarmayı amaçlıyoruz. Ama kitapla sınırlı değiliz. Türkiye sineması ve/veya gazetecilik konusunda da araştırma, inceleme, görüş ve yorumlara açığız. Hoşgeldiniz.

Sineteci'de

Reha Erdem'e Venedik'ten ödül Antalya'da En İyi Film Mavi Bisiklet Bir Zamanlar Anadolu'da En İyi 100'de Londra'nın galibi Sivas Yılın 'Genç Cadı'sı Begüm Akkaya Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri Esme Madra'ya Güney Kore'den ödül

14 Mart 2013 Perşembe

Emek Sineması "iyileştiriliyor"

Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu İstiklal Caddesi üzerindeki Serkildoryan binasında yıkım çalışmalarına başlandı. Emek Sineması da 26 Ekim 2009’da restore edileceği gerekçesi gösterilerek kapatılmıştı. Çok sayıda protesto gösterisi ve yapılan iptal başvurularına rağmen Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu, binada yapılacak inşaat çalışmaları için iskele kuruldu. Projeye göre, Serkildoryan ile Emek Sineması arasındaki yapı pasaj haline getirilecek. Emek sineması da dördüncü kata taşınacak. Pasajda toplam 10 sinema salonu yer alacak. Yemek ve dinlenme alanları olacak. Proje mimarı Fatih Keskün Emek Sineması binasında da iyileştirme çalışmalarının yapılacağını belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Emek Sineması’nın yıkılmadığını, orijinal hali bozulmadan aynı binanın üst katına taşınacağını söyledi. Çelik, “Başka sinema salonlarının yapılmasından da söz ediliyor. Emek sineması orijinal haliyle yukarı katlara taşınıyor. Biz Emek Sineması’nın içini güçlendiriyoruz. Bu yüzden Emek Sineması yıkılıyor, yok ediliyor tabirlerini doğru bulmuyorum” dedi.
Sinema Yazarları Derneği de gelişmelerle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
“Son beş yıl içinde Emek Sineması’yla ilgili kararların ve yıkım sürecine ilişkin uygulamaların tamamına yakınının İstanbul Film Festivali’nin hemen öncesine denk getirilmesi dikkat çekicidir. Ülkemizin en güçlü uluslararası film festivalinin "amiral gemisi" olarak da nitelenebilecek tarihi bir sinema salonuna yönelik olarak atılmış her yıkıcı adımla, genel çapta bir kültürsüzleştirmeye, salonsuzlaştırmaya, sinemasızlaştırmaya, festivalsizleştirmeye, sanatsızlaştırmaya biraz daha yaklaşıldığı açıkça ortadadır. Emek Sineması, yedinci sanatın sembolüdür; yerine dikilmesi öngörülen AVM, kapitalist barbarlığın utanç ve ruhsuzluk anıtından başka bir şey olmayacaktır.
Yalnızca İstanbul’da ya da Türkiye’de değil, uluslararası kültür-sanat çevrelerinde de büyük tepki çeken bu yıkım süreci, sinemaseverlerin, sinemacıların ve sinema yazarlarının karşı koymasıyla uzun süre durdurulabilmiştir. Sermaye-devlet-hükümet-belediye-ajans işbirliğinin bu süreç içindeki ‘kamuoyunu ikna etme’, yani kandırma girişimleri de sonuçsuz kalmış, amacına ulaşamamıştır. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, başta derneğimiz SİYAD olmak üzere bazı sinema örgütleri ve sinemaseverlerimiz, Emek Sineması’na sahip çıkma konusunda örnek bir duyarlılık sergilemişler, bir sinema salonu söz konusu olduğunda dünyada benzeri görülmemiş uzun süreli bir kampanya yürütülmüştür. Emek’in yıkımınında payı olanlar, destek verenler ise şimdiden tarihsel utançlarıyla başbaşa kalmışlardır.
Gelinen son nokta itibariyle; SİYAD-Sinema Yazarları Derneği olarak, daha önce de açıkladığımız üzere, ilk kazmanın vurulduğu anda da tüm dostlarıyla birlikte Emek Sineması’nın yanında olacağımızı ilan ediyoruz. Emek’i hiçbir zaman yalnız bırakmadık, şimdi de bırakmayacağız.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder