Merhaba

Merhaba. Bu blog, Sineteci, Amca Size Gazeteci Diyebilir miyim? kitabından yola çıkılarak oluşturuldu. Adı da oradan geliyor. Kitap hazırlandıktan sonra da “Türk sinemasında gazeteci figürü” araştırmamızı kapsayan başka filmlere de ulaştık. Yani, araştırma sürecek. Burada öncelikle, kitapta yer veremediğimiz filmleri aktarmayı amaçlıyoruz. Ama kitapla sınırlı değiliz. Türkiye sineması ve/veya gazetecilik konusunda da araştırma, inceleme, görüş ve yorumlara açığız. Hoşgeldiniz.

Sineteci'de

Reha Erdem'e Venedik'ten ödül Antalya'da En İyi Film Mavi Bisiklet Bir Zamanlar Anadolu'da En İyi 100'de Londra'nın galibi Sivas Yılın 'Genç Cadı'sı Begüm Akkaya Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri Esme Madra'ya Güney Kore'den ödül

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Uzun Hikaye

Yönetmen: Osman Sınav
Senaryo: Yiğit Güralp
Oyuncular: Kenan İmirzalıoğlu, Tuğçe Kazaz, Altan Erkekli
Yıl: 2012
Konu: 1950'li yıllarda Bulgaryalı Ali'nin delikanlılık çağlarında Eyüp'te yazlık sinema işletmecinin kızı Münire ile kaçması ve berbirlerine olan sevda öyküsü. Demiryolları boyunca devam eden ve kasaba kasaba süren film, kimi zaman hüzünlü ve iç burkan, kimi zaman neşeli ve coşkulu, kimi zaman heyecanlı ve romantizm yüklü. (sinematurk.com)
Ali'nin şöhreti, kasabalara gitmesinden önce oralara ulaşmaktadır: Sosyalist Ali (Kenan İmirzalıoğlu). Hanyeri kasabasında da Hanyeri gazetesinde yazı yazmaya başlar. Ancak Hanyeri Savcısı'nın (Mahir Günşiray) kızı Ayla'ya (Damla Sönmez) Ali'nin oğlu Mustafa'nın (Ushan Çakır) aşık olması sorun yaratacaktır. Savcı, gazeteye gidip Ali'yi tehdit eder:
Savcı: Sen neye dayanarak benimle böyle konuşuyorsun yahu? Hangi partiye sırtını dayayıp böyle sırıtarak sırıtarak cevap veriyorsun bana?
Ali: Ben hayatım boyunca hiçbir partiyi tutmadım.
Savcı: Belli belli. Bakalım göreceğiz. Yazılarını takip ediyorum Ali Efendi. Bir hatanı göreyim senin defteri düreceğim. Son ikazımdır bu. Sadece sana değil. Hepinize. Son ikazım.
Musa Çavuş (Gazetenin sahibi - Osman Alkaş): Dizginleyelim biraz kendimizi derim ben Ali. Nabza göre şerbet daima iyidir. Sen bana güven.
Şeref (Gazete yazarı - Zafer Algöz): Tabii, tabii. Belli olmaz Aliciğim. Hiç belli olmaz.
Ali: Bence dizginlenecek bir durum yok beyler. Baksanıza takipçimiz çoğalmış. Okuyucu hangi partiyi tuttuğumuzu merak ediyormuş. Okuyucuya istediğini vermek gerek. Sen de bana güven.
Ali, "Particilik" başlıklı bir yazı yazar: Bilenler bilir. Mahalli dilde part, burun, karın, mide, göbek, işkembe anlamına gelir... Şiş göbekler, gövdesi yağ bağlayanlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkını sülük gibi emenler sözlerim sizedir. Particiliği part yani karın şişirmek diye anlayanlara hep karşıyız ve hep karşı olacağız.. Sözlerimiz kimedir o zaman? Onlar kendilerini iyi bilirler. Hepsinin ipliğini pazara çıkaracağız. Böyle biline.
Savcı yazıyı okumuştur: Şimdi yaktım seni Sosyalist Ali. Not al. Suç duyurusu. Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerindeki tahakkümünü tesis etmek yahut memleket içinde müesses iktisadi ve sosyal temel nizamlardan herhangi birini devirmek, maksatlı propaganda yapmak...
Ali gelen tebligatı okur: Deli saçması işte.
Hakim: Sanık tutuklu yargılanacaktır. (sineteci)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder